YAFTA

İçim yanıyor kor ateşlerde kavruluyor param parça yüreğim ve elimden hiç bir şey gelmiyor.Bazen hayat avuçlarımızın arasından kayar giderde engel olamayız işte öyle bir durumdayım.Nerede hata yaptım düşünüyorum ama bir türlü bulamıyorum.

Başıma gelenleri hak edecek hiç bir şey yapamadım oysa küçücük bir çocuğunun kalbi nasıl böyle karanlık olabilir anlamakta güçlük geçiyorum
Şu hayatta tek amacım iyi bir eş ve iyi bir anne olabilmek ve ben bu uğurda çok şeyden vazgeçtim ve çok şeyide göze aldım.Takdir edilmem gerekirken yerden yere vuruluyorum
Dün gece uyku girmedi gözüme olanları düşünüp durdum hakkımda düşünülen onca kötü şeyin neresindeyim bilemedim bildiğim şu ki yaftayı yapıştırmışlar bir kere üvey anne diye ne yapsam ne etsem kafi gelmiyor

kilit vuruyorum dilime..

Konuşsam dilim yanar,
sussam kalbim..
Önce duruyorum...
Sonra susuyorum.
İçimden çıkan lafların etrafı ,yangın yerine çevireceğini düşününce
kilit vuruyorum dilime..
Yan! diyorum içime!...
Sadece sen yan!
Ve Dayan! diyorum gönlüme!..
Herkes mutlu olsun!
Sen dayan!....Hz Mevlana

İyileşiyorum.....


Neyin varsa kaldırıp çöpe attım
Saçlarımı kestirdim hemen sarıya boyattım
Bitanem diye kaydetmiştim ya hani telefonuma,
Sildim derhal herkes gibi adını yazdım
Sensizlik bana çok iyi geldi
Ne kadar da ihmal etmişim kendimi
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki
Attım kendimi sokaklara
Dokundum sarhoş, yabancı ellere
Üstelikte hiç pişman olmadım
Ama halimden de hiç memnum kalmadım
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki


Konuşma:
Aslında iyiyim gerçekten
Bir kere özgür hissediyorum kendimi
Çapraz yatıyorum yatakta
Oh be diyorum herşey tamamen benim artık
Canım ne isterse onu yapıyorum
Ama bazen bilhassa akşam olurken bir tuhaflık olmuyor değil
Sızlıyorum özlüyorum
Resimlerini atamıyorum mesala.
Bakamıyorum.
Kızıyorum. Çok kızıyorum.
Üzmek istiyorum seni.
Canını yakmak istiyorum.
Sonra yatışıyorum.
Sana da üzülüyorum
Ama iyileşiyorum ya iyileşiyorum
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki
Umrumda değil, iyi ki bitti
Omuzlarımdan koca bir yük gitti
Çoktan alıştım yokluğuna, inan ki

Kimse farkında değil, Kendi içimde boğuluyorum..!

Nasıl mıyım..?
Fotoğrafsız bir ALBÜM,
Toprak kokusu olmayan bir YAĞMUR,
Güneşi olmayan bir NİSAN,
Tuzsuz bir YEMEK,
... Ve.. Misafirsiz bir BAYRAM gibiyim.
Kimse farkında değil, Kendi içimde boğuluyorum..!


Sıkıntı

canım sıkkın ßu araLar .. kendi dünyamın çaresizLiği içerisinde daLıp gidiyorum..
içimde bir mart sıkıntısı,göğsümde toplanmış yumak yumak bulutlar,hiçbir şey yapmama isteği,arada kalmış ben 
ve kararsız gel-git’lerim ,geçişler geçişler buhranlı geçişler... 

içimde bir mart sıkıntısı,pencerenin önünde oturmuş boş bakışlarla öylece dalmışım,sırtımı döndüğüm oda kendi dünyasını kurguluyor artık benim olmadığım..
dIşImda kahkahaLaRdan ßi suRet! İçİmde kaN aqLayaN ßi veLed x(


Üvey anne


 Galiba her şey zalim kraliçenin pamuk prensese kötü davranmasıyla başladı sonra külkedinin üvey annesinin gaddarlığı daha sayacak o kadar çok şey var ama bunlar ilk akla gelenler tüm bu hikayeler tüm insanlığın beyninde aynı şeyi bıraktı yani öz anne fedakardır yüreği kızsa da dayanamaz ama üvey anne öğle değildir her şeyi babaya yetiştirir gaddardır acımasızdır aç bırakır sevmez vs vs ne acı demi
insanın sıfırdan hayata merhaba dediği bir anda 1-0 yenik başlamak önce kendini anlatacaksın evet sen pamuk prensessin benim ,babanın ve tüm ailenin ama ben o zalim kraliçe değilim diyerek onun inandırmak lazım ama öyle inandırmak da bir parmağını şıklatmakla olmuyor yada tatlı bir sözle sen yaklaştıkça o kaçacak konuşmak isteyeceksin red cevabı olacaksın o kadar bilinçlenmiş olacak ki sonunun pamuk prensesin ki gibi olmaması için elinde geleni yapacak mesela krala kraliçeyi yaklaştırmayacak kırmızı elmayı hiç yemeyecek 
hani derler ya hiç hikayeler etki eder mi insana diye edermiş baksana bırak çocukları tüm toplum yediden yetmiş yediye aynı zihniyette kim bilir belki benim başıma gelmese bende öyle düşünürdüm kimse anne kadar fedakar olamaz derdim ama oluyor eğer içinde vicdanın varsa

ne olursa olsun iki taraf içinde her şey oldukça zor ama insanlık hep gözle görünen mağdurun yanında yani çocuğun sonuç da çocuk savunmasız korumasız ya karşı tarafın zorlukları bunlar hiç düşünüldüm bence düşünülse bile çok az çünkü normal şartlarda 2 çocuğun olsa birine bir şey alırken ona 2 tane aldım şimdi buna da iki tane almalıyım diye düşünmez sadece ihtiyacı olanı alır ama arada üveylik varsa anne zor durumdadır çünkü kendi çocuğuna alınan her şey göze batacak üvey anne hem eşinden çekinecek  ya yanlış anlarsa korkusuna hem çocuktan ve hiç bir zaman mutlu  
olamıyacak

bazen düşünüyorum çocukken kurduğum hayallerin neresindeyim çocukken hep iyilik meleği olmak istemişimdir ve en korumasız olan bir çocuğu alarak ona oynamadığı oyunları oynatacak gitmediği yerlere götürecek yemediği yemekleri yedirecek ve bütün lezzetli çikolataları yedirecektim çok mu içten dua etmişim bilmiyorum Allah karşıma böyle birini çıkardı ama hayal ettiklerimi yapabiliyor muyum bilmiyorum çünkü benim hayallerimde sorun yoktu çünkü ben sorun nedir onu bile bilmiyordum çünkü ben annemle babamı çaresizlik içinde bırakacak sorunlar yaşamadık evet her şey toz pembe değildi ama annemin uyarılarını biliyorum ki beni iyileştirmek içindi maalesef ben bunu ona aşılayamadım çok üzgünüm

Yalnız Kuş

                                                       Ruh halimi yansıtan şarkılardan

                                                                 Bende bir aşk var 
                                                      Onu hep yanlış kalplere bıraktım 
                                                                Bende bir ask var 
                                                       Onu soğuk yataklarda harcadım 

                                            Tutuk dileğimi neden köksüz ağaçlara adadım 
                                                               Bende bir ask var 
                                                     Onu hep kırık yelkenlere bağladım 

                                                    Senin gökyüzünde benim yerim yoktu 
                                                    Kuru dallarında kanatlarım kırılıp koptu 
                                                    Senin toprağında benim evim yoktu 
                                                 Kader ayrı sondu, yazdığı son hikâye buydu 

                                                                Yanlış yerde geziyor bu kuş 
                                                               Bu yüzden yalnız uçuyor bu kuş

İÇ SES

                               İçimden geçenleri yazma vakit geldi artık atmıyacağım hiç bir şeyi içime

Another Templates

Followers

Blogger tarafından desteklenmektedir.